Ozon deliğinde yeni ölçümlere göre yüzde yirmilik bir azalma var.
Güneşten gezegenimize gelen ultraviyole ışınlar Dünya yüzeyine gelip canlı DNA’sına zarar vermemesi için atmosferde ozon tabakası mevcuttur. 1970’li ve 80’li yıllarda kloroflorokarbonlar kontrolsüzce kullanımının sonucu gezegenimizde Afrika kıtası büyüklüğünde kocaman bir delik açmıştı. 1986 yılında ABD’li Susan Solomon Antartika üzerinden oluşan deliği yıllarca araştırdı ve sonunda kloroflorokarbonların Ozon tabakasına büyük ölçüde zarar verdiğini kanıtladı.
Montreal Protokolü, 1987’de karar verilen ve 1989’da uygulamaya giren küresel sorunun dünyaca ortak bir paydada çözümlemeye çalışıldığı çok nadir rastlanan örneklerden olan ozon sorunu, büyük oranda olumlu sonuçlar vermeye başladı.
İyi haber şu, ozonun gereğinden fazla zarar vermiş olsak da dünya olarak 2000’ler den itibaren kloroflorokarbon gazını üretiminde ciddi bir düşüş yaşadık stratosferde yaklaşık 50 100 yıl sonra kloroflorokarbonlar tamamen yok olacak ve daha sonra tam anlamıyla Ozon tabakası ile kaplı olacağız. Aslında bu da küresel ısınmanın asıl neden olan bu sorunu ortadan kaldıracak.
Sonuç olarak 86 yılından günümüze kadar geçen sürede ozon tabakasındaki delik boyutunu %20 ölçüde küçüldü.