Sanayide Dijital Dönüşüm Gündemde

sanayide dijital dönüşüm

Sanayide yeni bir çağa giriyoruz. Bu dönüşümlerin sebebi ülkelerin dijital dönüşüm rekabetiyle sonuçlanmaktadır. Son durum 4 konuya odaklanmıştır:

  1. Müşteri Talepleri ve Kitlesel Özelleştirme
  2. Verinin Değeri ve Yeni İş Modelleri
  3. Kaynak Kısıtları ve Sürdürülebilirlik
  4. Yatırıma ve Nitelikli İşgücüne Geçiş

Dijital endüstri günümüz sanayisinin en itici gücüdür. Dijital teknolojinin önemi kavrandığından bu yana şirketler, işlevsel iyileştirmelere ek olarak değişen ve artan müşteri taleplerine yanıt vermeye yönelik kullanabilmektedirler.

Dönüşüme sebep olan teknolojilerin birbirleriyle bağlantı çerçevesinde oluşturduğu siber-fiziksel sistemler, sanayide dijital dönüşümün temelinde konumlanmıştır. Entegre (değişik birimlerden oluşan, tümleşke) ve tam otomasyona sahip akıllı sistemlerin günümüz şartlarında yaygınlaşması, makine-makine ve makine-insan etkileşimine ek olarak nitelikli iş gücüne olan gereksinimi artırmaktadır.

Tüm bunlar sanayide dijital dönüşümün sonucunda getirmiş olduğu yeniliklere optimizasyon yapabilecek nitelikli iş gücünün oluşturulması anlamına da gelmemektedir. Aynı zamanda var olan işgücünün, dördüncü sanayi devriminin zorunlu kıldığı özelliklere sahip olabilmesi için çeşitli eğitim programlarıyla tekrardan eğitilmesini ve önemle karar verici durumdakilerin dönüşüme bakış açısı ve stratejisine hakim olmalarını mecburi konuma getirmektedir. Entegre sistemler diğer yandan ağ ve enerji altyapısının devridaim olarak geliştirilmesine ihtiyaç duymaktadır.

Dijital Dönüşümde Türkiye’nin Konumu

Sanayide dijital dönüşüm alanında batılı ülkelerin oldukça yüksek basamaklara çıkabildikleri aşikardır. Ancak buna rağmen Çin tahminlerini başarılı tutarak dijital dönüşüme liderlik eden ülkelerin başında gelmektedir. Ülkemizin yüksek teknolojili ürün ihracatının ve Ar-Ge yatırımlarının GSYH’ye oranı söz konusu olduğunda incelemeler, sanayide dijital dönüşüm rekabetinde lider olan ülkelere yetişebilmeye yönelik kat etmesi gereken uzun bir yol olduğu görülmektedir. Türkiye’nin bu rekabetçi durumda kalıcı olması için üç basamaktan meydana gelen kapsayıcı bir yol haritasına sadık kalarak hareket etmesi kritik öneme taşımaktadır: Yatırımları hedefe göre çevirmek; Geleceği bugünden inşa etmek; Değeri Türkiye’de oluşturmak.

Sonuç

Türkiye’de ilk olarak şirketlerin strateji ve yönetim departmanlarının geliştirilmesi ve mevcut yatırımların beklenen stratejik hedeflere yönelik öncelik sırasına koyulması gerekmektedir. Bu hedefler çevresinde yapılandırılacak olan politikaların ana sanayi ve büyük şirketler ile Türkiye ekonomisinde çok önemli yere sahip olan KOBİ’leri de tamamen barındırmaya ek olarak şirketlerin ihtiyaçlarına göre özelleştirilmesi büyük önem arz etmektedir.

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık