25 Eylül 2025’te Beyaz Saray’da gerçekleşen Erdoğan ve Trump görüşmesi, sadece siyasî başlıkları değil mühendislik ve teknoloji dünyasını da yakından ilgilendirdi. Yaklaşık iki saat süren görüşmede savunma sanayiinden enerji altyapısına kadar birçok kritik konu masaya yatırıldı.
Bu buluşma, sadece iki liderin diplomatik diyaloğu değildi; Türkiye’nin teknoloji ve endüstri geleceğine yön verecek kritik başlıklar ele alındı. Savunma sanayiinden enerji altyapısına, havacılıktan stratejik yatırımlara kadar alınacak kararlar, önümüzdeki yıllarda yeni mühendislik projeleri ve fırsatları doğurabilir.
Savunma Teknolojilerinde Yeni Dönem: F-35 ve F-16

Türkiye’nin F-35 programına dönüş ihtimali yeniden gündeme geldi. Trump, “CAATSA yaptırımlarını kaldırabiliriz” diyerek F-35 satışının önünü açabilecek mesajlar verdi. Kesin sipariş yok ama yıl sonuna kadar sonuç alınabileceği konuşuluyor.
F-16 cephesinde süreç daha net ilerliyor. Türkiye, 40 yeni F-16 Block 70 ve 79 modernizasyon kiti için ABD’den onay almıştı. Toplantıda bu tedarik planı teyit edildi ve Trump satış sürecinin “son aşamada” olduğunu vurguladı.
Teknik detaylar mühendis gözüyle
- F-35A Lightning II: Stealth gövde tasarımı, sensör füzyonu, elektro-optik hedefleme sistemi ve ağ merkezli savaş kabiliyeti sunuyor. Tek motoru ~43.000 lb itme sağlıyor; pilot başlığındaki 360° görüntü sistemi durumsal farkındalığı artırıyor.
- F-16V (Block 70/72): APG-83 AESA radarı, Link-16 veri ağı, dijital kokpit ve Viper Shield elektronik harp sistemi barındırıyor. Mach 2 hıza çıkabiliyor ve ~1.740 deniz mili menzile sahip.
Bu gelişmeler, Türk savunma sanayii tedarik zinciri için büyük bir iş hacmi demek. Aviyonik modernizasyon, kompozit malzeme üretimi, bakım-onarım-revizyon (MRO) süreçleri ve radar teknolojileri gibi alanlarda mühendis ihtiyacı artacak.
Enerji Alanında Stratejik Hamleler: LNG ve Nükleer

Görüşmenin enerji boyutu, mühendislik dünyasına doğrudan iş ve Ar-Ge fırsatları getiriyor. Türkiye’nin enerji güvenliğini artıracak iki kritik başlık öne çıktı: LNG tedarik anlaşmaları ve nükleer işbirliği.
LNG ve Doğalgaz
BOTAŞ, İsviçre merkezli Mercuria ile 2026–2045 dönemini kapsayan 20 yıllık bir LNG anlaşması yaptı. Yılda 4 milyar m³, toplamda yaklaşık 70 milyar m³ gaz sağlanacak. Teslimatlar ABD limanlarından Türkiye’ye ve Avrupa’ya taşınacak; BOTAŞ ayrıca Avustralyalı Woodside ile de ek LNG için ön anlaşma imzaladı.
Bu tür uzun vadeli LNG sözleşmeleri, boru hattı yerine sıvılaştırılmış doğalgaz altyapısına yatırım demek. Kriyojenik depolama tankları, ısı eşanjörleri, basınçlı boru hatları, LNG terminalleri için otomasyon ve güvenlik sistemleri gibi mühendislik işleri ön plana çıkıyor.
Nükleer Enerji İşbirliği
Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar ve ABD tarafı arasında “Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakatı” imzalandı. Bu mutabakat, Türkiye’nin nükleer enerji kapasitesini artırmak için yeni bir sayfa açıyor. Akkuyu’nun ardından Sinop ve Trakya’da büyük santraller ve küçük modüler reaktör (SMR) projeleri gündemde.
Teknik bakış
Nükleer santrallerde uranyum-235 fisyonu ile büyük miktarda ısı açığa çıkar, bu ısı suyu buharlaştırarak türbinleri döndürür ve elektrik üretir. Yüksek enerji yoğunluğu ve düşük karbon salımı sağlarken, güvenlik ve atık yönetimi kritik mühendislik alanlarıdır.
Havacılık Sektöründe Ekonomik Etkiler: Boeing Siparişleri

Türk Hava Yolları, görüşmenin hemen ardından 75 adet Boeing 787 Dreamliner ve 100 adet 737 MAX için büyük bir sipariş açıkladı. Teslimatlar 2029–2034 arasında olacak, motor tedariki için Rolls-Royce ve GE ile görüşmeler sürüyor.
Bu dev sipariş; uçak yapısal parçaları, bakım-onarım altyapısı, yazılım ve yakıt verimliliği projelerinde mühendis talebini artıracak. Ayrıca Türkiye’nin havacılık tedarikçileri için Boeing’in küresel ağında yeni fırsatlar anlamına geliyor.
Mühendisler İçin Kısa Bir Özet
Beyaz Saray’daki bu görüşme sadece bir diplomatik ziyaret değil, mühendisler için geleceğin projelerini şekillendiren bir dönüm noktası. F-35 ve F-16 programlarındaki olası açılımlar, savunma elektroniğinden kompozit üretimine kadar geniş iş alanları doğurabilir. LNG ve nükleer anlaşmalar, enerji altyapısında yeni tesisler ve yüksek teknoloji ekipman ihtiyacını tetikleyecek. THY’nin dev Boeing siparişi ise havacılık sanayine uzun vadeli iş hacmi ve inovasyon fırsatları sunuyor.
Türkiye’nin teknolojik ve endüstriyel kapasitesini artırma hedefinde bu görüşmenin sonuçları kritik rol oynayacak. Mühendisler için önümüzdeki yıllar hem savunma hem enerji hem de havacılık alanında yeni bir yükseliş dönemi olabilir.