“Mühendis dediğin biraz kafayı sıyırmış olur.”
Bunu söyleyen bir akademisyen değil, bir arkadaş ortamında yıllarca ‘çilesini’ çekmiş bir mühendisti. Ama o “sıyırık” kafalar olmasaydı, ne 5G olurdu hayatımızda ne de gökyüzünde kendi İHA’larımız uçardı.
Gelin bugün dünyayı “evet, gerçekten dünyayı!” değiştirmiş Türk mühendisleri konuşalım. Kimileri Harvard’ın laboratuvarında, kimileri Baykar’ın hangarında, kimileri de zamanın çok ötesinde hayalleriyle fark yarattı.
Selçuk Bayraktar – Gökyüzünü Vatan Yapan Mühendis

Selçuk Bayraktar, bir mühendislik projesinden çok daha fazlasını yaptı: Türkiye’nin savunma sanayisinde paradigma değişimine öncülük etti. TB2 ile başlayan insansız hava aracı (İHA) serüveni, Akıncı, Kızılelma gibi ileri sistemlerle devam etti. MIT ve Georgia Tech gibi okullardan mezun ama “bizim çocuk”. Onu farklı kılan sadece teknoloji geliştirmesi değil; bir vizyon ortaya koyması ve milyonlarca gençte mühendislik heyecanı uyandırması.
Erdal Arıkan – 5G’nin Matematikçisi

Erdal Arıkan, “polar kodlar” adını verdiği bir algoritmayla 5G teknolojisinin temelini attı. Huawei’nin bu sistemi standart olarak kabul etmesiyle adı Çin’de bile efsaneye dönüştü. Arıkan’ın yaptığı şey çok sade görünse de etkisi küresel: Cep telefonunuz hızlı çekiyorsa, onun algoritması çalışıyor olabilir. Basit bir denklemle milyarlarca insanın iletişimini hızlandırdı.
Canan Dağdeviren – Giyilebilir Teknolojilerin Mucidi

MIT Media Lab’de kendi laboratuvarını kuran ilk Türk bilim insanı olan Canan Dağdeviren, mühendisliğe adeta sanat gibi yaklaşıyor. Kalp atışlarını takip eden esnek sensörlerden, cilt altına yerleşebilen pil sistemlerine kadar birçok yenilik onun imzasını taşıyor. Teknolojiyi sadece üretmekle kalmıyor, insan hayatına dokunan çözümlere dönüştürüyor.
Mehmet Toner – Kanda Dolaşan Hücreleri Yakalayan Mühendis

Kanserli hücreleri kan dolaşımında yakalayan mikroçip teknolojisiyle tıp dünyasında çığır açan Mehmet Toner, tıp ile mühendisliğin nasıl iç içe geçebileceğini gösteriyor. Harvard ve MIT’de yaptığı çalışmalarla “sıvı biyopsi” kavramını pratiğe dönüştürdü. Bugün onun geliştirdiği sistemler, erken teşhis sayesinde hayat kurtarıyor.
Arif Savaş Akat – ASELSAN’ın Sessiz Mimarlarından

1970’lerde başlayan ASELSAN hikâyesinin önemli isimlerinden biri olan Arif Savaş Akat, Türkiye’nin savunma elektroniğinde kendi kendine yetebilmesi için taş üstüne taş koyan mühendislerden. Yerli radar, haberleşme ve savunma sistemlerinin gelişmesinde payı büyük. İsmi çok duyulmasa da arkasında sağlam bir mühendislik mirası var.
Oktay Sinanoğlu – Bilimin Türkçesi

26 yaşında Yale Üniversitesi’nde profesör olan Oktay Sinanoğlu, kuantum kimyası ve moleküler biyoloji alanlarında dünya çapında saygı gördü. Ama onu unutulmaz kılan sadece bilim değil; bilim dilinin Türkçe olması gerektiğine olan inancıydı. Mühendisliğe “anlam” katmak isteyen herkes için bir rol model.
Fuat Sezgin – Geçmişi Geleceğe Bağlayan Mühendis Ruhlu Tarihçi

Prof. Dr. Fuat Sezgin belki klasik anlamda bir mühendis değildi ama İslam bilim tarihine kazandırdığı yüzlerce mühendislik aletiyle adeta zamanın ötesinden mühendislik yaptı. Eski mekanik sistemleri araştırdı, birebir modellerini inşa etti ve bunları Frankfurt’taki İslam Bilim Tarihi Müzesi’nde sergiledi. Bilimin geçmişini günümüzle buluşturdu.
Biz bazen bu topraklarda mucize bekleriz. Ama unuturuz: Asıl mucize, sabırla çizilmiş bir devre, gece yarısı bitmiş bir prototip ya da yıllar süren deneylerden doğan bir sonuçtur.
Bugün yukarıdaki isimler birer yıldız gibi. Ama unutmayalım, gökyüzü hâlâ geniş. Belki bir sonraki mühendis sensin.