Son günlerde Türkiye’nin birçok noktasında çıkan büyük orman yangınları, ülkemizin yangın söndürme kapasitesini bir kez daha sorgulattı. Sakarya, Bilecik ve Manisa başta olmak üzere ülkenin pek çok yerinde alevler yükseliyor ve vatandaşlar yangın söndürme uçaklarının sayıca yetersiz olduğuna dikkat çekiyor.
Peki Türkiye’nin gerçekten kaç tane yangın söndürme uçağı var? Daha da önemlisi, bu uçakları satın almak ya da kiralamak ekonomik olarak mantıklı mı? İşte mühendis gözüyle cevaplar…
Türkiye’nin Yangın Uçağı Durumu Nedir?

Türkiye’nin aktif olarak kullandığı yangın söndürme uçakları genellikle Orman Genel Müdürlüğü (OGM) tarafından yönetiliyor. 2025 yılı itibariyle, resmi kaynaklara göre Türkiye’nin elinde şu an için:
- Yangın söndürme uçağı: 20 (kiralama ve satın alma dahil)
- Yangın söndürme helikopteri: 55 civarında
Bu rakamlar, ormanlık alanı Türkiye ile benzer büyüklükte olan Avrupa ülkelerine kıyasla düşük. Örneğin İspanya’nın yaklaşık 100 yangın söndürme uçağı bulunurken, Yunanistan 40’tan fazla uçakla filosunu güçlendirmiş durumda.
Yangın Söndürme Uçakları Pahalı mı?

Yangın söndürme uçakları genellikle Bombardier, Beriev veya Canadair gibi markalardan tedarik ediliyor. Bir yangın söndürme uçağının ortalama maliyeti:
- Canadair CL-415: ~30-35 milyon dolar
- Beriev Be-200: ~40 milyon dolar
- Air Tractor AT-802: ~3-5 milyon dolar (daha küçük kapasiteli)
İlk bakışta yüksek gibi görünen bu maliyetler, uzun vadede düşünüldüğünde aslında yangınlardan kaynaklanan zarara kıyasla oldukça düşük kalıyor.
Uçak mı Helikopter mi Daha Mantıklı?

Kriter | Yangın Söndürme Uçağı | Yangın Söndürme Helikopteri |
---|---|---|
Su Kapasitesi | 6.000-12.000 litre | 1.500-4.000 litre |
Müdahale Hızı | Daha hızlı | Daha yavaş |
Manevra Kabiliyeti | Orta seviyede | Yüksek |
Su Alma Alanı | Göl/Deniz gerekli | Herhangi su kaynağı yeterli |
Bakım Maliyeti | Yüksek | Orta |
Yangın uçakları, yüksek su kapasitesi ve hızlı müdahale yeteneği ile daha geniş alanlarda daha etkili olur. Helikopterler ise daha küçük ama zorlu alanlarda esneklik sağlar.
Türkiye’nin Filoyu Güçlendirmesi Mantıklı mı?

Türkiye’nin daha fazla yangın söndürme uçağı satın alması ya da kiralaması, uzun vadede ekonomik olarak da mantıklı görünüyor. Bir yangının maddi zararı, doğa tahribatı, yaşam alanlarının yok olması gibi kayıplarıyla hesaplandığında, uçakların maliyetleri oldukça düşük kalır.
Ayrıca Türkiye, coğrafi konum olarak yaz aylarında sık sık orman yangınlarıyla mücadele etmek zorunda. Bu açıdan, uçak filosunun güçlendirilmesi stratejik bir yatırım olabilir.
Türkiye’nin Yapması Gerekenler Nelerdir?

Öncelikle yangın uçağı filosunun artırılması gerekli ve kaçınılmaz bir gerçek. Buna ek olarak:
- Orman yangınıyla mücadelede mühendislik çözümlerine daha fazla yatırım yapılmalı.
- Orman içi yangın yolları ve su rezervuarları artırılmalı.
- Dron ve yapay zeka teknolojileri ile erken müdahale sistemleri güçlendirilmeli.
Yangınları sadece uçak ya da helikopterlerle değil, mühendislik çözümleriyle ve bütüncül yaklaşımla çözmek gerekiyor.
Türkiye ve Diğer Ülkeler: Karşılaştırmalı Tablo
Ülke | Yangın Uçağı Sayısı |
---|---|
Türkiye | ~20 |
İspanya | ~100 |
Yunanistan | ~40 |
Fransa | ~70 |
ABD (Kaliforniya) | ~50 |
Ekonomik mi? Mantıklı mı?
Türkiye’nin yangın söndürme uçağı filosunu genişletmesi, kısa vadede maliyetli görünse de uzun vadede çok daha ekonomik ve mantıklı. Yangınların verdiği zararlar göz önüne alındığında, yangın uçaklarına yapılan yatırım aslında büyük bir ekonomik tasarruf anlamına geliyor.
Doğru strateji, doğru mühendislik yatırımlarıyla desteklenirse Türkiye, orman yangınlarıyla mücadelede çok daha başarılı olabilir.
Türkiye’nin aktif olarak kullandığı yangın söndürme uçakları genellikle Orman Genel Müdürlüğü (OGM) tarafından yönetilmektedir. 2025 yılı itibariyle, Türkiye’nin elinde yaklaşık olarak 20 yangın söndürme uçağı ve 55 civarında yangın söndürme helikopteri bulunmaktadır. Bu sayılar, Türkiye’nin ormanlık alanının büyüklüğüne oranla Avrupa ülkelerine göre oldukça düşüktür.
Yangın söndürme uçakları genellikle Bombardier, Beriev veya Canadair gibi markalardan tedarik edilmektedir. Örneğin, Canadair CL-415’in maliyeti yaklaşık 30-35 milyon dolar, Beriev Be-200’ün maliyeti ise 40 milyon dolardır. Air Tractor AT-802 gibi daha küçük kapasiteli bir uçağın maliyeti 3-5 milyon dolar civarındadır. Uzun vadede bu maliyetler, yangınlardan kaynaklanan zararlara kıyasla düşük kalmaktadır.
Yangın söndürme uçakları, yüksek su kapasitesine sahip olup hızlı müdahale yeteneği ile geniş alanlarda etkilidir. Uçakların su kapasitesi 6.000-12.000 litre, helikopterlerin ise 1.500-4.000 litre kadardır. Helikopterler ise dar ve zor alanlarda esneklik sağlar, ancak genel olarak müdahale hızları daha düşüktür. Uçaklar bakımından maliyetleri daha yüksek olsa da, etkinlikleri nedeniyle öncelikli olarak tercih edilebilirler.
Evet, Türkiye’nin daha fazla yangın söndürme uçağı satın alması ya da kiralaması uzun vadede ekonomik olarak mantıklı görünmektedir. Yangınların yaratacağı maddi zarar ve doğa tahribatı göz önünde bulundurulduğunda, uçakların maliyetleri düşük kalır. Ayrıca, Türkiye’nin coğrafi konumu nedeniyle yaz aylarında sık sık yangınlarla karşılaşması, bu yatırımı stratejik bir açıdan önemli hale getirir.
Türkiye’nin yangın uçağı filosunu artırması kaçınılmazdır. Bunun dışında, orman yangınıyla mücadelede mühendislik çözümlerine daha fazla yatırım yapılmalı, orman içi yangın yolları ve su rezervuarları artırılmalı, drone ve yapay zeka teknolojileri ile erken müdahale sistemleri güçlendirilmelidir. Tüm bu önlemler, yangınlara karşı etkili bir mücadele sağlamak için gereklidir.
Türkiye’nin yangın uçağı sayısı yaklaşık 20 iken, İspanya’nın 100, Yunanistan’ın 40, Fransa’nın 70 ve ABD’nin Kaliforniya eyaletinin yaklaşık 50 yangın söndürme uçağı bulunmaktadır. Bu karşılaştırma Türkiye’nin yangın söndürme kapasitesinin yetersiz olduğunu göstermektedir.
Kısa vadede yangın söndürme uçaklarının alımı maliyetli görünse de, uzun vadede yangınların verdiği zararlar dikkate alındığında bu yatırımlar oldukça ekonomik bir tasarruf anlamına geliyor. Doğru strateji ve mühendislik yatırımlarıyla desteklenirse, Türkiye orman yangınlarıyla mücadelede çok daha başarılı olabilir.