Türkiye havacılık tarihinde yeni bir sayfa açıldı. Kızılelma, gerçekleştirilen testte tamamen insansız bir platformdan görüş ötesi bir hedefi imha ederek dünyada daha önce gösterilmemiş bir kapasite ortaya koydu. Bu gelişme, sadece savunma sanayi için değil, ülkenin mühendislik vizyonu için de büyük bir dönüm noktası oluşturdu.
Bu atış, birçok ülkenin hâlâ laboratuvar düzeyinde tartıştığı bir yeteneğin operasyonel bir prototipte uygulanması anlamına geliyor. ABD dâhil pek çok savunma devi bu alanda yoğun Ar-Ge yürütse de, kamuya açık bir uçuş-test videosuyla bu kabiliyeti sahaya taşıyan ilk ülkenin Türkiye olması dikkat çekti.
Havadan Havaya BVR Atışı Neden Kritik?

Kızılelma’nın başarısı, temel olarak “uçan bir hedefi, uçan bir platformdan, pilot olmadan vurmak” sorununa getirdiği mühendislik çözümünden geliyor. Bu süreçte çok yüksek hızlarda çalışan sistemlerin gerçek zamanlı karar vermesi gerekiyor. Hedef yüzlerce km/s hızla yön değiştiriyor ve Kızılelma aynı anda veri füzyonundan uçuş kontrol yazılımına kadar birçok sistemi milisaniye hassasiyetinde senkronize ediyor.
Bu yeteneğin mühendislik zorluğu, avcı jetlerde bulunan pilot reflekslerinin yazılım ve sensör birleşimi üzerinden otonom karar mekanizmasına aktarılmasıyla ortaya çıkıyor. Bu nedenle BVR atışı, yüksek işlemci gücü ve hatasız veri akışı gerektiriyor. Kızılelma bu testte, radar verilerini anlık işledi ve milli mühimmatla koordineli angajman gerçekleştirdi.
Aşağıdaki tablo, tipik bir BVR angajmanını mümkün kılan teknik bileşenleri özetliyor:
ABD Bu Testten Neden Etkilendi?

Bu sorunun cevabı “teknolojik yetersizlik” değil de, “doktrin tercihi”dir. ABD uzun yıllardır insanlı avcı uçaklarını merkezde tutan F-35, F-22 gibi platformlara yatırım yaptı. İnsansız avcı konsepti olan Skyborg ve Loyal Wingman projeleri devam ediyor ancak henüz operasyonel bir BVR atış testi kamuya açıklanmadı. Türkiye ise Bayraktar TB2 ile edindiği büyük veri havuzunu jet motorlu bir platforma taşıma konusunda daha hızlı ilerledi.
Buna ek olarak Kızılelma’nın otonom karar verebilmesi, gecikme sorununu en aza indirmesi ve milli sensör + milli mühimmat ikilisini gerçek bir uçuş görevi altında birleştirmesi ABD’li savunma analistlerinin dikkatini çekti. Özellikle “veri füzyonu” ve “karar algoritması” entegrasyonu, ABD medyasında analiz konusu oldu.
Kızılelma’nın teknik altyapısı aşağıdaki tabloda özetlenebilir:
Kızılelma’nın Öne Çıkan Teknik Özellikleri
| Teknik Özellik | Değer / Açıklama |
|---|---|
| Motor Tipi | Jet motoru (yaklaşık 0.9 Mach test seviyesi) |
| Radar | AESA sınıfı milli radar |
| Atış | Görüş ötesi (BVR) insansız hava-hava angajmanı |
| Veri İşleme | Yüksek hızlı otonom karar algoritmaları |
| Mühimmat | Milli hava-hava füzeleri ile entegrasyon |
Kısacası

Kızılelma’nın gerçekleştirdiği BVR atışı, Türk havacılık tarihinde teknik bir sıçramayı temsil ediyor. Bu yetenek, yalnızca insansız sistemlerin geleceğine dair vizyonu genişletmekle kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’nin bu alanda öncü ülkeler arasına girdiğini gösteriyor. ABD’nin şaşırmasının nedeni tam olarak bu: Laboratuvar ölçekli konseptler tartışılırken, Türkiye sahada çalışan bir prototip gösterdi.
Bu test, insansız hava harbinin geleceğine dair yeni bir mühendislik standardı belirliyor. Kızılelma artık yalnızca bir platform değil, insansız hava muharebe doktrinini şekillendiren bir teknoloji demonstratörü olarak konumlanıyor.


